reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 95.064,01 -4.231
reklam

MHP'li Yıldız'dan Anayasa'nın 66. Maddesi Üzerine Çarpıcı Açıklamalar

Yayınlanma Tarihi : Google News
MHP'li Yıldız'dan Anayasa'nın 66. Maddesi Üzerine Çarpıcı Açıklamalar
reklam

MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabında paylaştığı mesajında Anayasa’daki 'Türk' kavramının yalnızca etnik veya kültürel bir tanım değil, aynı zamanda hukuki ve siyasi bir nitelik taşıdığını vurguladı.

Anayasa’nın 66. maddesindeki anlayışın köklerinin 1924 Anayasası’na dayandığını belirten Yıldız, bu dönemde Ziya Gökalp’in fikirlerinin anayasal alanda yer bulduğunu ifade etti. Yıldız, “Milleti, vatandaşlık bağıyla oluşan siyasi ve hukuki bir birlik olarak tanımlayan bu yaklaşım, etnik, dinsel veya mezhepsel kimlikleri dışlamaz” dedi.

Hiçbir devletin belirli kimliklere varlık verme veya onları yok sayma yetkisine sahip olmadığını ifade eden Yıldız, “Kürtlerin her şey olabildiği ama Kürt olamadığı” veya “herkesin zorla Türk sayıldığı” düşüncelerinin tarihsel bilgi eksikliğinden doğduğunu savundu. Ayrıca, “Anayasa’nın 66. maddesi sanılanın aksine bir vatandaşlık tanımı yapmaz, vatandaşlık temelinde bir millet tanımı gerçekleştirir” şeklinde konuştu.

'SORUN KURUCU KODLARDA DEĞİLDİR'

Türkiye’nin kurucu kodlarının güçlü olduğunu belirten Yıldız, eğer bir sorun varsa bunun uygulama hatalarından kaynaklandığını dile getirdi. “Milli kimliğin ve milli devletin temsili demokrasi, hukuk devleti ve müreffeh bir toplum için gerekli ve yeterlidir” diyen Yıldız, vatandaşlık ve millet kavramlarının sıklıkla karıştırıldığını ifade etti.

“Vatandaşlık, devlet ile birey arasındaki hukuki bağdır. Bütün hak ve özgürlükler bu statüye dayanmaktadır” diyen Yıldız, 66. maddeye yönelik eleştirilerin çoğunun kavramsal hatalar içerdiğini belirtti.

'MİLLETİN MENSUBU OLMAK İÇİN TEK ÖLÇÜT VATANDAŞLIKTIR'

Yıldız, modern devletlerde egemenliğin sahibinin millet olduğunu, bu anlayışın Osmanlı’dan Cumhuriyet’e anayasal süreklilik içerisinde aktarıldığını ifade etti. 1876 Kanun-i Esasi’de “Osmanlı” tanımının vatandaşlık bağlarına dayandığını, 1924 Anayasası’nda ise “Türkiye ahalisine din ve ırk farkı olmaksızın vatandaşlık itibarıyla Türk ıtlak olunur” ifadesiyle bu yaklaşımın sürdürüldüğünü hatırlattı.

Bu tanımlamanın “egemenliğin sahibi Türk milletidir” anlayışını yerleştirdiğini vurgulayan Yıldız, “Milletin mensubu olmak için tek ölçüt vatandaşlıktır” dedi.

MHP’li Yıldız, vatandaşlığın tanımlanmayı gerektirmediğini, bu durumun bireyle devlet arasındaki hukuki ilişki olduğunu belirtti. “Anayasa, vatandaşlığın nasıl kazanılıp kaybedileceğini düzenler, tanım yapmaz” diye ekledi.

1924 Anayasası’nda millete 'Türk denilir' ifadesinin kavramsal bir tanım olduğunu ifade eden Yıldız, 1961 ve 1982 Anayasalarının “herkes Türktür” ifadesiyle ontolojik bir tespit yaptığını belirtti. “1982 Anayasası da 1924’te olduğu gibi milleti vatandaşlık temelinde tanımlamıştır. 66. madde, vatandaşlığı değil, egemenliğin sahibi olan milleti tarif eder” dedi.

'ANAYASA'DAKİ TÜRKLÜK TANIMI KAPSAYICI'

Yıldız, açıklamasını, “Anayasa’daki Türklük tanımı dışlayıcı değil, aksine kapsayıcı bir hukuki tanımdır. Devletin temeli vatandaşlık bağıdır. Bu nedenle kimlik tartışmaları tarihsel bağlamından koparılarak yürütülmemelidir” şeklinde tamamladı.

reklam

YORUM YAP