Mısır'ın Şarm El Şeyh kentinde gerçekleştirilen Gazze Barış Zirvesi'nde bir mikrofon kazası gündeme geldi. Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto, ABD Başkanı Donald Trump'a, “Oğlunuz Eric ya da Don Jr ile görüşme ayarlayabilir misiniz?” diye sordu.
Endonezyalı lider, bu konuşmanın özel olduğunu düşünse de mikrofonların açık olması nedeniyle bu diyalog basına yansıdı.
Bu durum yalnızca Prabowo'nun başına gelmedi. Dünya genelinde liderler, geçmişte birçok kez mikrofonlarını açık unutarak dikkat çekici konuşmalara imza attı. İşte bunlardan bazıları…
ORGAN NAKLİ VE ÖLÜMSÜZLÜK
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Cumhurbaşkanı Şi Cinping, eylül ayında Pekin'deki askeri geçit töreninde dikkat çekici bir konuşma gerçekleştirdi. İkili, organ nakliyle yaşamın uzatılmasından bahsederken mikrofon kazasına uğradı.
Şi'nin Putin'e “Eskiden insanlar 70 yaşına ancak ulaşırdı. Bugünlerde 70 yaşındaki birini çocuk sayıyorsun” dediği duyuldu. Daha sonra Putin'in el hareketleriyle bir şeyler anlattığı ancak ne söylediğinin anlaşılamadığı görülüyor.
Rus liderin sözleri Çince'ye çevrildiğinde, “Biyoteknolojinin gelişmesiyle insan organları sürekli nakledilebiliyor ve insanlar giderek daha genç kalabiliyor, hatta ölümsüzlük bile bulunabilir” dediği anlaşıldı.
Kamera görüntüsü kesilmeden önce Şi'nin “Tahminlere göre bu asırda yaşam süresini 150 yaşına kadar uzatma şansımız var” dediği duyuldu.
'SULAR KAPINA KADAR GELİNCE…'
Avustralya'nın eski Göç Bakanı Peter Dutton, 2015'te Pasifik'te yükselen su seviyeleri nedeniyle yaşanan trajediye alaycı bir espriyle yanıt verince tepki toplamıştı.
Mültecilerle ilgili toplantının geç başlamasını “Cape York zamanı” ifadesiyle nitelendiren Dutton'a dönemin Başbakanı Tony Abbott, “Port Moresby'de de biraz öyleydi” cevabını verdi. Bunun üzerine Dutton, “Sular kapına kadar dayandığında zamanın bir anlamı kalmaz” dediği duyuldu.
Dutton'ın bu yorumu büyük tepki çekti. Muhalefet özür beklerken, dönemin Yeşiller lideri Larissa Waters, “Bu palyaçolar mikrofon kapalıyken neler söylüyor acaba?” dedi.
'BAĞNAZ KADIN'
İngiltere'nin 2010 seçim kampanyasında dönemin Başbakanı Gordon Brown, göçmenlik politikalarını eleştiren bir seçmenle görüşmesinin ardından aracına bindi. Bu sırada mikrofonu açık kalan Brown'ın, “Tam bir felaket. O kadınla beni kim eşleştirdi? Tuhaf” dediği duyuldu.
Sonrasında kadının ne söylediği sorulduğunda, Brown “Söylediği her şey tuhaftı, tam bir bağnaz kadındı” yanıtını verdi.
Brown'un bu sözleri ülke gündemini sarsarak günlerce özür dilemesine sebep oldu, ancak seçimleri kaybetmekten kaçamadı.
'NETANYAHU'YA KATLANAMIYORUM'
2011 yılında Cannes'daki G20 Zirvesi'nde dönemin Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ile ABD Başkanı Barack Obama, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu hakkında konuşurken mikrofonlarının açık olduğunu fark etmedi.
Sarkozy, “Ona katlanamıyorum, tam bir yalancı” derken Obama'nın tercümanı aracılığıyla, “Sen ondan bıktın ama ben onunla senden daha fazla uğraşıyorum” dediği duyuldu.
'BÜYÜK G**LEK'
Son olarak, 2000 yılındaki seçim kampanyasında ABD'nin Cumhuriyetçi adayı George W. Bush, bir mitingde yardımcısı Dick Cheney'e dönerek, “Şurada New York Times'dan büyük g**lek Adam Clymer duruyor” dediği duyuldu. Cheney de gülerek, “Aynen fazlasıyla” yanıtını verdi.
İkili arasındaki bu diyalog, o dönemin “en unutulmaz açık mikrofon gafı” olarak tarihe geçti.
