Balıkesir'in Sındırgı ilçesi, 10 Ağustos geçtiğimiz yıl meydana gelen 6.1 büyüklüğündeki depremin ardından, 27 Ekim'de bir başka şiddetli depremle daha sallandı.
Bölgede meydana gelen 4 ve üzeri büyüklükteki depremler devam ederken, Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, bu depremlerin yol açtığı hasara dikkat çekti.
Prof. Dr. Ercan, sosyal medya hesabından “Sındırgı‘da neler oluyor? Uyarıyorum!” başlığıyla bir açıklama yaptı ve şu ifadeleri kullandı:
– Sındırgı, son üç ay içinde iki kez M6,1 büyüklüğünde depremler yaşadı. Bu iki depremin yarattığı toplam yer kırığının uzunluğu yaklaşık 33 km. Eğer bu 33 kilometrelik kırılma tek bir depremde gerçekleşseydi, depremin büyüklüğü M6,7 olabilirdi. Sındırgı'daki deprem eşik değeri 6,2 olduğu için böyle bir durum yaşansaydı, belki de Sındırgı'nın üçte ikisi yıkılabilirdi.
“Sağlam Yapılara Taşınmaları Zorunlu”
– Sındırgı'daki ilk depremde hasar gören yapılar, ikinci depremde büyük zararlar aldı. Bazıları yıkılırken, bazıları yıkılma eşiğine geldi. En büyük hasar, Balıkesir ve Akhisar yolları üzerindeki yapılarda gözlemlendi. Hasarın yoğun olduğu alanlar, eski bataklık ve göl alanlarıdır. Bu alanların sınırlanarak yapı yasaklı hale getirilmesi gerekmektedir; bu bölgelerdeki insanların TOKİ çevresinde inşa edilecek sağlam yapılara ivedilikle taşınmaları zorunludur.
– Ayrıca, Sındırgı'da hızlı bir şekilde jeofizik ölçümler gerçekleştirilerek, rezonans ölçümleri ve yer altı elektrik akımının analiz edilmesi gerektiği vurgulandı. Bu çalışmalar, depremin Sındırgı'daki yer davranışı ve dayanımını, ayrıca yer altı suyu derinliğini haritalamayı da kapsamalıdır. Bunun yanı sıra, bu iki depremin sonucunda oluşan hasarın derecelendirilmesi için harita hazırlanmalıdır.
– Bu iki depremden sonra Sındırgı, adeta bir hayalet kent görünümüne bürünmüştür. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin, Sındırgı'ya büyük bir önem vermesi gerekiyor. Depremlerle oluşan kırık, demirci bölgesine doğru uzanmaktadır. Bu uzantının depreme yol açıp açmayacağını bilmek mümkün değildir. Ancak eğer bir deprem daha olursa, Sındırgı'da çok az ev ayakta kalacaktır ve demirci ile çevredeki köyler de tehdit altında kalacaktır.
