

Kış mevsiminin yaklaşmasıyla birlikte Ukrayna'da enerji krizi endişeleri yeniden artmaya başladı. Fransa ve İngiltere'nin öncülüğünde oluşturulan “Gönüllüler Koalisyonu”, geçen ay Kiev'in elektrik ve ısınma altyapısını koruyabilmesi için büyük bir kaynak seferberliği kararı aldı.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, ülkesinin Ukrayna'ya jeneratör ve elektrik desteği sağlayacağını duyurdu.
Ancak El Cezire yazarı Sergey Maidukov'un kaleme aldığı yazıya göre, bu yardımın Ukraynalıların bu kışı sorunsuz geçireceği anlamına gelmeyeceği vurgulanıyor.
Rus ordusu hâlâ Ukrayna'nın elektrik santrallerini ve gaz tesislerini hedef almaya devam ediyor. Maidukov, “Kremlin'in amacı ülkenin enerji sistemini çökertmek ve kışı bir silah olarak kullanmak” ifadelerini kullanıyor.
'GENERAL KIŞ'
Maidukov, Rusya'nın stratejisinin bir kez daha Ukrayna'nın enerji ve lojistik sistemlerine odaklandığını belirterek, “Bu yalnızca Ukrayna'ya yönelik bir saldırı değil, aynı zamanda Avrupa'nın istikrarına da yönelik bir tehdit” diyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in yeni planının, enerji çöküşüyle birlikte milyonlarca mültecinin Avrupa'ya akın etmesini tetikleyerek kıtanın ekonomik ve siyasi olarak sarsılmasını amaçladığını belirten Maidukov, çeşitli veriler sunuyor.
Yeni Mülteci Dalgası Korkusu
2022'de başlayan Rus işgali sırasında milyonlarca Ukraynalı Batı'ya göç etmişti. Günümüzde hâlâ 5 milyon Ukraynalı Avrupa'nın farklı ülkelerinde yaşamaktadır. Bu kişilerin 1.2 milyonunun Almanya'da, 900 bininin ise Polonya'da bulunduğu biliniyor.
Ancak kamuoyundaki destek belirgin şekilde azalıyor. Almanya'da yapılan bir ankette katılımcıların yüzde 62'si askere alınabilir yaştaki Ukraynalı erkeklerin ülkelerine geri gönderilmesini istiyor, yüzde 66'sı ise yardımların kesilmesini savunuyor.
Polonya'da da benzer bir durum söz konusu: Halkın yalnızca yüzde 25'i Ukraynalılara olumlu bakıyor, yüzde 51'i devlet desteğinin “aşırı” olduğunu düşünüyor.
Bu anketler, Avrupa'nın dayanışmasının bir sınırda olduğunu gösteriyor. Maidukov, yeni bir göç dalgasının yalnızca insani değil, siyasi bir krize yol açabileceğine dikkat çekiyor.
AB'nin Göç Politikaları Sertleşti
Avrupa Komisyonu, Ukraynalılar için geçici koruma süresini 2027'ye kadar uzattı. Ancak bu dönemde mülteci politikaları da sertleşti. Örneğin, Almanya Schengen ülkeleri arasında sınır kontrollerini yeniden başlattı.
Polonya ise Belarus sınırında sığınma başvurularını duyurdu.
Maidukov, 2021'de Belarus'un Orta Doğu ve Asya'dan gelen göçmenleri Polonya sınırına yönlendirdiğini hatırlatarak, Kremlin'in benzer bir taktiği Ukraynalı mülteciler üzerinden uygulayabileceğini ifade ediyor.


