

Evlenme halinde kadınların kocasının soyadını alma kuralını iptal eden Anayasa Mahkemesi, şimdi de “Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır” düzenlemesini tartışıyor.
Yıllardır süregelen “soyadı” mücadelesinin ardından, “evlenen kadının kütüğünün evlilik sonrası kocasının hanesine aktarılması” meselesi de mahkeme gündemine taşındı.
Nüfus Hizmetleri Kanunu'nun 23. maddesinin ikinci fıkrasındaki “Evlenen kadının kaydı kocasının hanesine taşınır. Kocası ölen kadın, yeniden evlenmedikçe ölen kocasının aile kütüğünde kalır. Ancak dilerse babasının kütüğüne dönebilir” ifadesinin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılmış durumda.
İLK İNCELEME 6 KASIM'DA
İstanbul 14. Asliye Hukuk Mahkemesi, üzerinde bulunduğu bir davada, bu kanun maddesinin “eşitlik ilkesine aykırı” olduğunu belirterek Anayasa Mahkemesi'ne itiraz yoluyla başvuruda bulundu.
Yüksek Mahkeme, Nüfus Hizmetleri Kanunu’nun 23. maddesinin ikinci fıkrasındaki iptal istemini 6 Kasım'daki Genel Kurul gündeminde ele alacak.
Başvuruda herhangi bir eksiklik tespit edilmediği takdirde, düzenlemenin iptali konusundaki istem daha sonra belirlenecek bir tarihte esastan görüşülecek.
SOYADI DÜZENLEMESİNİN İPTALİ
Önceki iptaller arasında yer alan Türk Medeni Kanunu'nun 187. maddesinin birinci cümlesinde, “Evlenen kadın kocasının soyadını alır; ancak, evlendirme memuruna veya nüfus idaresine yazılı başvuru yaparak kocasının soyadının önünde önceki soyadını da kullanabilir” ifadeleri yer alıyordu.
Yüksek Mahkeme'nin iptaliyle ilgili kararında, “Erkek, evlenmeden önceki soyadını evlendikten sonra da kullanabiliyorken, kadının bu hakkı kocasının soyadı önünde sınırlı olarak düzenlenmiştir. Bu durum, cinsiyet temelinde eşler arasında farklı muamele yapıldığını göstermektedir” şeklinde bir değerlendirme yapılmıştı.


