2015 yılında Avrupa'ya yönelik bir milyon kişilik göç dalgasının üzerinden 10 yıl geçerken, kıtada düzensiz göçte önemli bir düşüş yaşandığı görülüyor. Bu durum, Avrupa'nın göç tartışmalarını köklü bir şekilde değiştiriyor.
İngiliz Times gazetesi, Avrupa’daki değişen göçmen trendlerine dair dikkat çekici bir haber yayınladı.
Birleşmiş Milletler ajansları ve AB sınır koruma kurumu Frontex'in verilerine göre, Avrupa'daki göçmen sayısındaki düşüşün 2026'da da devam etmesi bekleniyor.
Uzmanlara göre, göçteki bu azalışın başlıca nedenleri arasında Avrupa ülkelerinin sınırlarını sıkılaştırması ve Suriye'deki Esad rejiminin devrilmesinin ardından Suriyelilerin geri dönmesi gösterilmektedir.
Balkan Rotasında Sert Düşüş
Suriyelilerin sıkça kullandığı Balkan kara rotasında, 2025’in ilk 11 ayında düzensiz geçişler yüzde 43 oranında azaldı. Bu oran, 2024'teki yüzde 78'lik düşüşün ardından ortaya çıktı.
Esad’ın geçen yıl aralık ayında devrilmesinin ardından yaklaşık 711 bin Suriyelinin ülkesine döndüğü bildirilmekte. AB, Norveç ve İsviçre'de Suriyeliler tarafından yapılan sığınma başvuruları ise bir yıl içerisinde 16 binden 3 bin 500’e geriledi. Frontex kaynakları, bu yılki düşüşün üçte ikisinin Suriyelilerin artık gelmemesinden kaynaklandığını ifade etti.
Frontex verilerine göre, 2025’in ocak-kasım döneminde Avrupa’ya yönelik kaçak girişler yüzde 25 azalarak 167 bine düştü. Bu, 2024’teki yüzde 38’lik düşüşün ardından geldi.
Yeni Risk: Batı Afrika
Göç uzmanları, önümüzdeki dönemde Orta Doğu'dan değil, Batı Afrika'dan yeni bir göç baskısının ortaya çıkabileceğine dikkat çekiyorlar. Özellikle Mali ve Burkina Faso'daki cihatçı grupların güçlenmesi ve iklim değişikliği nedeniyle yaşanan kuraklık, bölge halkını yerinden etmektedir.
Taliban yönetimi altındaki Afganistan’dan ise beklenen kitlesel çıkış gerçekleşmedi. İran ve Pakistan, bu yıl 2,2 milyon Afgan mülteciyi geri gönderdi. AB, Taliban ile geri dönüşleri müzakere etmeyi tartışıyor.
Türkiye Göçmenleri Engelliyor
Times'ın haberine göre, AB’nin Fas, Mısır, Tunus ve Türkiye gibi ülkelerle yaptığı anlaşmalar, göçün Avrupa’ya ulaşmadan engellenmesine katkıda bulundu. Frontex’in “sınır yönetiminin dışsallaştırılması” olarak tanımladığı bu yaklaşım çerçevesinde, Türkiye ve diğer ülkeler göçmenlerin AB’ye geçişini engellemeyi amaçlıyor.
Öte yandan, Libya hâlâ Avrupa’ya yönelik düzensiz göçün en zayıf halkası olarak değerlendirilmekte. Analistler, Doğu Libya’dan Girit’e geçişlerin yüzde 260 arttığını vurguluyor. Bu artışın, Doğu Libya’yı kontrol eden Halife Hafter’in AB’ye baskı kurma stratejisinin bir parçası olduğu öne sürülüyor.
