

İYİ Parti Samsun Milletvekili Erhan Usta, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Usta, Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş'un kendisi hakkında açtığı '3 kuruşluk tazminat davası' konusunda görüşlerini paylaştı.
Usta, “Numan Kurtulmuş’un bu tavrı, haklılığımızı bir kez daha ortaya koyuyor. ‘3 kuruşluk’ dava, Numan Kurtulmuş’un kişiliğine uygun olsa da, Meclis Başkanına yakışmıyor. O koltuğun sorumluluğuna uygun davranmasını Türk milleti bekliyor. Olayı tamamen şahsileştirmiştir. TBMM’nin resmi sosyal medya hesabından, bu Meclis’in bir üyesine ve halk tarafından seçilmiş bir kişiye ‘hadsiz ve terbiyesiz’ demesi kabul edilemez. Ben bu seviyeye düşmemek için cevap vermemiştim, fakat bu defa kendisine bu sözleri iade ediyorum” dedi.
– “Başka ne tür hatalar yaptı? Ceza vermek istedi, bunun üzerinde çok çalıştı, yazılar yazdırdı ancak bunu başaramadı. Şimdi ise dava açıyor. Bizim için bu durumun hiçbir önemi yok. Kimseye bedavadan bir kuruş bile vermemiz söz konusu değil. Sonuna kadar sözümüzün arkasındayız. Bu soruyu ben sormadım, bu soruyu Türk milleti sordu. Ben halkım adına bu soruyu dile getirdim. Burası Türkiye Büyük Millet Meclisi.”
– “Ben böylesi bir soruyu burada sormayacaksam nerede soracağım? Dolayısıyla, millet sordu ve bu sorunun cevabını bekliyor. Salondan kaçabilirsiniz, dava açabilirsiniz ama Türk milletinin vicdanından kaçma şansınız yok. Şu soru önemli: 'Abdullah Öcalan'ın Numan Kurtulmuş'a olan sevdası nereden geliyor?' Bunu halk merak ediyor. Meclis'in sosyal medya sayfasındaki yorumlara bakın; Numan Kurtulmuş’u haklı çıkaran bir yorum bulabilirsiniz mi? Türk milleti bizim arkamızda ve bu sorunun yanıtını kendisinden bekliyor.”
“SALONDAN KAÇTIN AMA BAKALIM MİLLETİN VİCDANINDAN NASIL KAÇACAKSIN?”
Usta, sözlerine devam ederek şunları söyledi:
– “Bu kadar öfkelenmesinin arkasında yatan psikoloji, bir suç üstü halidir. 'Abdullah Öcalan'ın Numan Kurtulmuş'a olan sevdası nereden geliyor?' sorusu, bir suç üstü hali durumudur. Numan Kurtulmuş'un daha önce HAS Parti Genel Başkanıyken anayasa değişiklikleriyle ilgili yaptığı çalışmalar biliniyor. 'Devletin, milleti ve ülkesi olmaz.' sözünün arkasındaki gerçekleri de biliyoruz. Bu ifadelerin, Abdullah Öcalan’ın düşünceleriyle ne kadar örtüştüğünü anlıyoruz. Dolayısıyla, bir suç üstü halinin getirdiği öfkeyle hareket etmektedir. Gerçekten yaptığı davranış kendisine uygun, ancak Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na yakışmaz.
– Ceza verme hususunda yoğun çabalar gösterdiğini biliyoruz. Burada ceza gerektiren bir durum yok. Bir hakaret yok. Ben siyasi bir eleştiri yapıyorum ve millet adına bir soru soruyorum. Eğer bu soruya bir yanıt verirseniz konu kapanır. Hakareti yapan kendisi. TBMM'nin bir üyesine hadsiz ve terbiyesiz ifadesini kullanan kendisidir. Benim ona dava açmam gerekir ama biz meseleyi o aşamaya taşımadık. Ben, milletin vicdanı oldum. Salondan kaçtın, ama bakalım milletin vicdanından nasıl kaçacaksın?”


