

CHP'nin 'Millet İradesine Sahip Çıkıyor' mitingleri bu hafta Edirne'deydi. Burada halka hitap eden CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin kentteki faaliyetlerini anlatmaya başladı. Özel, Edirne'deki su sorununu devletin sorumluluğunda olduğunu, ancak bu ihtiyaç karşılanmadığı için belediyenin su kuyusu açma girişiminde bulunduğunu ifade etti.
Özel'in konuşmasından bazı bölümler:
– Trakya, bereketin kaynağı; fakat sulama altyapısı tamamlanmış değil. Şimdi Meriç Nehri'nin suyunu organize sanayiye götürmeyi düşünüyorlar. Çiftçiler zor durumda, kuraklık tehlikesiyle karşı karşıyalar. Edirne ve Trakya’daki ayçiçeği verim kaybı yüzde 50’yi aştı. İpsala’daki çeltik üretimi de ciddi şekilde etkilendi. Toprak Mahsulleri Ofisi alım yapmıyor; bir ay önce 27 lira olan çeltik fiyatı şimdi 20 liraya düştü. Çünkü ofis, üreticinin arkasından çekildi.
– Buradan bir çağrı yapıyoruz: Toprak Mahsulleri Ofisi, böyle zamanlar için vardır. Eskiden ‘Ofis çiftçinin kara gün dostudur’ denirdi. Şu an çiftçinin kara günü bugün. İpsala'nın kara günü şu anda. Ofis ortaya çıkacak ve çiftçinin yanında yer alacak.
– İçme suyu alarm veriyor. Kayalı Barajı'ndaki doluluk oranı yüzde 6'ya düşmüş. Önlem almayı reddeden iktidar şimdi belediyeleri suçluyor. Gala Gölü’ndeki ve Ergene'deki kirlilik sorunu hâlâ devam etmekte. Bizim vekillerden biri şöyle demişti; eski Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu 'Ergene’de yüzmeyi planlıyordu.' Bu konuyu gündeme getirin diyor. Artık bu espriyi bile yapmaktan utanıyoruz ama onlar sözlerini tutmamaktan utanmıyorlar. Ben bu Ergene için daha ne diyebilirim?
– Eğitimde büyük problemler var. Deprem riski nedeniyle yıkılan okulların yerine yenileri yapılmamış. Bu meydana, bu kalabalığın olduğu meydana, Filiz Başkan’ın yaptıklarını anlattım; arkalardan bile büyük bir alkış geldi.
'Psikolojik Üstünlük Bizde'
– Salon partisi, sokağın partisini yenebilir mi?
– Biz haklıyız, ahlaki ve psikolojik üstünlük bizdedir. Enerji bizdedir ve kazanacağız.
– Ankara'da emekliler zor durumda; otel masraflarının yarısını maaşlarıyla ödüyor ve kalanıyla daha fazla zorluk yaşıyorlar.
– Bu adaletsiz düzene son vereceğiz. Yıllarını bu işe adamış emeklilere, bu sefaleti yaşatanlara sandıkta hesap sormazsak namerdiz.
– Kısa çöp, uzun çöpten hakkını alana kadar, bu millet uzun adamdan hakkını alana kadar, emeklinin yüzü gülene kadar ve esnaf bu zilletten kurtulana kadar mücadeleye devam!
– Bu meydanda herkes haklı. Ekrem Başkan’ın resmi var; o en mağdur olanlardan biri, o da haklı.
– Tüm haklılar bir arada durmalıyız. Evde oturup beklersek, bir gün kapımıza gelecekler ve malımıza el koyacaklar.
– Bu memlekette işçi kurtulmadan çiftçi kurtulamaz, emekli kurtulmadan esnaf kurtulamaz.
– Eğer bir kelime bile eksik konuşursak, bu insanlar bu milleti susturacak.
– Sandıkla gelenlerin, sandıktan kaçmaya çalışanların geleceğini bu ülkeye teslim etmeyeceğiz.
'Kimseyi Arkamızda Bırakmayız'
– 15 Temmuz'da darbe sana yapıldığında ya da geçmişte partine kapatma davası açıldığında kapı kapı Avrupa’yı gezeceksin, bunu 'demokrasi arayışı' olarak adlandıracaksın; ama benim kardeşlerim içeri alındığında, 31 Mart'ta kazandığımızda ben oturup susacak mıyım? Böyle bir şey yok.
– Japonya’nın trenlerde dağıtılan 8 milyon tirajlı gazetesine de anlattım; İngiltere’nin, Almanya’nın, Fransa’nın, Amerika’nın tüm dergilerine, gazetelerine de anlattım. Sosyalist Enternasyonal’de ve Avrupalı sosyalistlere de her şeyi anlatacağım! Bir adım geri atarsam namerdim. Bu haksızlığı dünyaya duyuracağım. Tayyip Bey, sana helal olan hiçbir şey haram değil bana.
– Bana 'Ankara merkezli siyaset yap' diyorlar. Partimin başında 50 yıl oturacağıma, CHP'nin geldiğini bir an görmeliyim; gözüm açık gitmem.
– Türkiye’nin başına geçmeye ve bu meydandaki mağdurların yüzünü güldürmeye geliyoruz.
– İftiralara teslim olmayacağız; kimseyi arkamızda bırakmayız.
– 15 kişi gizli tanıkla başladılar; kimisi delirdi, kimisi isyan etti, kimisi çekildi, kimisi kayboldu.


