

İstanbul'da bir özel okul, 2021'den itibaren öğrenci ve çalışanların giriş-çıkışlarını takip etmek için 'yüz tanıma sistemi' uygulamaya koydu.
Bu durumdan rahatsız olan bazı öğretmenler, avukatları aracılığıyla Kişisel Verileri Koruma Kurumu Başkanlığı’na başvurarak, “kişisel verilerin kaydedilmesi suçu” kapsamında şikayette bulundu. Şikayette, “Özel nitelikli kişisel verilerin rıza olmaksızın zorla kaydedildiği” vurgulandı.
Başvuruda, “Müvekkillerimiz, işlerini kaybetme korkusuyla sessiz kalmış ve şikayette bulunmamışlardır. Her gün işe giriş ve çıkışlarda müvekkillerin biyometrik özel nitelikli kişisel verileri, yani yüzleri kaydedilerek depolanmıştır.” ifadeleri yer aldı.
“Müvekkillerin rızalarını almadan zorla sistemlere kaydetmişlerdir ve bu işlemleri ‘öncelik yüz okutmak’ şeklinde uygulamışlardır.” denilen başvuruda, okutulan kartlarda da müvekkillerin yüzlerinin bulunduğu belirtildi. Okul, müvekkillerin işe giriş ve çıkışlarını bu yöntemle takip ettiğini ve düzenli olarak tutanaklara kaydettiğini bildirdi.
Kişisel verilerin korunmasına ilişkin yasal düzenlemeler yapılmadan, kişisel verilerin kaydedilmesinin hukuka uygunluğunun sağlanmasının mümkün olmadığı ifade edildi.
Olay Resen İncelendi
Kişisel Verileri Koruma Kurulu'na, okulun gönderdiği dilekçede, taraflarına yapılan bir başvuru olmadığı gerekçesiyle usul yönünden başvurunun reddedilmesi talep edildi.
Dilekçede, “İlgilinin açık rızası gerekmektedir” denildi. Ayrıca, kurumun Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı köklü bir eğitim kurumu olduğu ve yüz tanıma sisteminin 2021 yılında faaliyete geçtiği ifade edildi.
Okul, çalışanların öğretmen, personel, müdür ayrımı yapılmaksızın bu sisteme dahil edildiğini, tüm çalışanlardan Kanun kapsamında açık rıza metinleri alındığını savundu. Ayrıca, ihbarda bulunan kişilerin okulda daha önce çalıştığı, iş akitlerinin sona erdiği, o dönemde rızalarının alındığı belirtildi.
700 Bin TL İdari Para Cezası
Kişisel Verileri Koruma Kurulu, tarafların beyanlarını inceledikten sonra, okula 6698 sayılı Kişisel Verilerin Korunması Kanunu'nun 4’üncü maddesine ve 12’nci maddesine aykırılık teşkil ettiği gerekçesiyle 700 bin TL idari para cezası uygulanmasına karar verdi.
'Ölçülü Olma İlkesine Aykırı'
Kurulun gerekçesinde, “İşverenler, ilgili kişilerin biyometrik verilerini işleyebilmek için açık rıza almış olsa da bu geçerli bir veri işleme şartı olmayacak. Açık rızanın özgür iradeyle verilmediği durumlarda, biyometrik verilerin işlenmesi hukuka aykırı hale gelecektir. Mesai kontrol sistemi dikkate alındığında, mevcut uygulama amaca ulaşmak için daha az müdahaleci yöntemlerin bulunduğu göz önüne alındığında, biyometrik verilerin işlenmesi ölçülü olma ilkesine aykırıdır.” ifadelerine yer verildi.


