reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 95.114,20 -4.138
reklam

Özel: Sorumlular korunuyor, suç gizleniyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Özel: Sorumlular korunuyor, suç gizleniyor
reklam

Kahramanmaraş merkezli 6 Şubat depremlerinin üzerinden tam 1000 gün geçti.

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, bin gündür barınma mücadelesi veren ve sesi duyulmayan depremzedelerin var olduğunu belirtti.

Deprem bölgelerinde yapılan her hizmetin etkinliğine vurgu yapan Özel, “Ancak Sayın Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak, depremzedelerle yüz yüze gelerek bir taahhütte bulundu. Bir yıl içerisinde, yıkılan tüm konutların yerine yenilerini yapacaklarını söylediler. Yıkılan konut sayısı ise 650 bin olarak açıklandı. Depremzedeler bu taahhüde göre kendilerini hazırladı ve planlar yaptı. Fakat depremin 1'inci yılı itibarıyla teslim edilen konut sayısı 18 bin 19’da kaldı. Bu rakam, toplam ihtiyacın sadece yüzde 2,7'sine denk geldi. Bugün, depremin 1000'inci gününde, yani 2,7 yıl sonrasında yapılan konut sayısı ise 300 bin. Sayın Erdoğan, 365 günde vaat ettiği konutların yalnızca yüzde 46'sını 1000 günde tamamladı. Depremden en fazla etkilenen Hatay'da ise 254 bin konut vaat edildi, teslim edilen konut sayısı 86 bin 754 ile sınırlı kaldı; oran yüzde 34'te kaldı” dedi.

169 İNŞAAT İŞÇİSİ HAYATINI KAYBETTİ

Bugün yüzbinlerce depremzedenin konteyner kentlerde barındığını ifade eden Özel, açıklamasında şu ifadeleri kullandı:

– Teslim edilen konutların çoğunda sorunlar, eksiklikler ve şikayetler söz konusu. Cumhurbaşkanı'nın sözlerinin yerine getirilmemesi, 2,7 yıl geçmesine rağmen burada başarı hikayesi yaratmaya çalışanların acziyetini gözler önüne seriyor. Konutlarını zamanında teslim edemeyenler, müteahhitleri ile birlikte bir rant düzeni oluşturmuş durumda.

– İşçi güvenliğini hiçe sayan uygulamalar sonucunda, uygunsuz iskeleler, denetimsiz şantiyeler ve kamyon manevralarında toplam 169 inşaat işçisi yaşamını yitirdi. Depremzedeler, teslim edilen konutlarda birçok sorunla karşılaşıyor. Vatandaşlar, konutlarını eksik teslim aldıklarını ve altyapı problemleri yaşadıklarını iletmektedirler.

“GELİR YOK AMA DEVLET VERGİ PEŞİNDE”

– Türkiye ekonomik bir krizle karşı karşıya, ancak deprem bölgesi daha büyük bir krizin içerisindedir. İşletmelerin en az yarısı faaliyet gösteremiyor, ticaret hayatı toparlanamadı. Esnafın geliri yok ama devlet vergi peşine düştü. Borçlar için mücbir sebep süresi 30 Kasım 2025'te sona erecek; bu durumda esnaf daha dükkanını açamadan vergi dairesine çağrılacak.

– Bunun yanı sıra 'rezerv alan' uygulaması çerçevesinde, vatandaşların arazilerine ve zeytinlik alanlarına el konmasına kadar giden haksız uygulamalar devam ediyor. Hala deprem bölgelerinde konteynerlerde eğitim veren okullar ve sağlık merkezleri bulunmakta. Öğrenciler, öğretmenler ve sağlık çalışanları zor koşullar altında hizmet vermekte.

“CEZASIZLIK DEVLET REFLEKSİ”

– Depremzedeler 3 yıla yakın bir süredir adalet arıyor ve bekliyor. Deprem davaları yıllardır sonuçsuz kalıyor. Ya kayıp yakınlarının adalet talepleri, tatmin edici bir şekilde kapatılmıyor ya da yargı bürokrasisi içinde oyalama taktiğiyle çıkmaza sürükleniyor. Yüzlerce dava açılmışken, neredeyse hiçbirinde kamu görevlileri sanık olarak yargılanmadı. Sorumlular korunuyor ve suçun kurumsal boyutu gizleniyor. Birkaç müteahhidin cezalandırılmasıyla sistemin aklandığı düşünülüyor. Çünkü bu iktidar, 'cezasızlık' politikasını devlete ait bir refleks haline getirmiş durumda.

– Hatırlayın. Depremin en acı günlerinde, halk çadır beklerken Kızılay çadır sattı. O gün isyan eden gençler, 2,5 yıl boyunca mahkeme süreçlerinde süründürüldü; fakat çadır satanlara tek bir soru bile sorulmadı. İktidarın kötü yönetimi, ölüleri bile rahatsız eden bir duruma sebep oldu. Sahte diploma davasında, 6 Şubat'ta hayatını kaybeden 3 avukatın mezuniyet belgelerinin tahrif edildiği gün yüzüne çıktı.

– Türkiye, 11 kentimizde yıkıma neden olan bu büyük felaketi; 21 yıl boyunca iktidarda kalan, şimdiye kadar 40 milyar dolar yani 1,6 trilyon lira deprem vergisi toplayan bir iktidar döneminde yaşadı. Türkiye, 8 kez imar affı çıkararak hem dirençsiz yapıları yasal hale getiren hem de bu süreçten 26 milyar lira gelir elde ettiğini öne süren bir iktidar döneminde bu felaketi yaşadı.

– Ancak bu felaket meydana geldiğinde, arama-kurtarma çalışmalarında yetersiz kalan, yardım bekleyen vatandaşa IBAN gönderen ve millet açıkta kalırken çadır satan bir iktidarın kötü yönetimine milletimiz tanıklık etti. Bugün bile deprem bölgeleri büyük sıkıntılar yaşamaya devam etmekte.

“DAVALARDA ADALET GETİRECEĞİZ”

– Cumhuriyet Halk Partisi olarak deprem bölgesini hiçbir zaman yalnız bırakmadık; bundan sonra da yalnız bırakmayacağız. Depremzedelerin tüm sorunlarını tek tek tespit ettik ve çözüm önerilerimizi hazırladık. Ancak bu iktidar, depremzedelerin sorunlarını çözmek istemiyor. Çünkü onlar, bu milletin kaynaklarını rakiplerine siyasi darbe yapmaya veya bir avuç zengine aktarmaya devam ediyor. Ama biz çözeceğiz.

– Deprem davalarında adaleti sağlayacağız, hiçbir vatandaşımızı aç ve açıkta bırakmayacağız. Ve bu milletin kaynaklarını, Kanal İstanbul gibi çılgın projelere değil, şehirlerimizi depreme hazırlamak için kullanacağız. Bir kez daha depremde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyor, böyle bir felaket bir daha yaşanmamasını tüm kalbimle temenni ediyorum.

reklam

YORUM YAP