Burdur'un merkez Bağlar Mahallesi'nde 10 Haziran günü saat 21.00 sıralarında, 35 yaşındaki Özge Bedir yaşamını yitirdi.
22 yaşındaki Tülay A., 25 yaşındaki arkadaşı Seray Ö. ile birlikte daha önceden gönül ilişkisi yaşadığı öne sürülen 35 yaşındaki Adnan B.'nin evine gitti. Seray Ö. site önünde beklerken, Tülay A. apartmana çıkarak Adnan B.'nin eşi Özge Bedir ile görüşmek istedi.
Kapıda başlayan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. İddialara göre, Tülay A. yaşanan arbede sırasında Bedir'i boğazından ve karnından bıçaklayarak olay yerinden kaçtı. Bir süre sonra Seray Ö. tarafından yapılan 112 ihbarıyla olay yerine gelen polis, sağlık ve itfaiye ekipleri, kapıyı açtıklarında Özge Bedir'i evin koridorunda kanlar içinde buldu.
Sağlık ekiplerinin yaptığı kontrolde, Bedir'in hayatını kaybettiği belirlendi. Bedir'in cenazesi otopsi işlemleri için Burdur Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı.
İstenen Cezalar
İki çocuk annesi Özge Bedir'in bıçaklanarak öldürülmesine dair savcılık tarafından hazırlanan iddianame kabul edildi. İddianamede, sanık Tülay A.'nın Türk Ceza Kanunu'nun 82/1. maddesi çerçevesinde “tasarlayarak kasten öldürme”, TCK 116. maddesi çerçevesinde “konut dokunulmazlığını ihlal” ve 6136 sayılı Kanun çerçevesinde “bıçak veya diğer aletleri izinsiz taşıma ve kullanma” suçlarından yargılanması talep edildi.
Savcılık, bu suçlar kapsamında Tülay A. için ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istedi. Sanık Seray Ö. hakkında ise “tasarlayarak kasten öldürmeye iştirak” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep edildi. Ayrıca, Özge Bedir'in eşi Adnan B.'nin de “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.
Seray Ö.'nün Açıklamaları
Şüpheli Seray Ö., savunmasında Adnan B. ile yaklaşık 3 yıldır ilişki yaşadığını, ilk başta onun evli olduğunu bilmediğini, durumu öğrendiğinde ilişkilerine son vermek istediğini, ancak Adnan B.'nin eşinden boşanacağını söylemesi üzerine yeniden bir araya geldiklerini ifade etti.
Seray Ö., Adnan B.'nin eşiyle ilişkisinin gizli kaldığını fark ettikten sonra Özge Bedir'i telefonla arayarak durumu bildirdiğini, daha sonra birlikte çekildiği fotoğrafları WhatsApp üzerinden gönderdiğini belirtti.
Olay günü, 10 Haziran 2025'te gece saatlerinde Adnan B.'nin Tülay A.'nın evine geldiğini, kendisine hakaret ettiğini, sabah saatlerinde evden ayrıldığını ifade eden Seray Ö., aynı gün Özge B.'nin açtığı davaya ilişkin şikayetin geri çekildiğine dair tebligat aldığını aktardı.
Seray Ö., bu görüşmede Adnan B.'nin kızını alarak evden çıktığını kendisine söylediğini, ardından Özge Bedir ile görüşmeleri yönünde mesaj aldığını açıkladı.
Olayın Gelişimi
Seray Ö., Tülay A.'nın kendisine “sen gelme sorun çıkmasın” dediğini, ardından siteye yürüyerek gittiklerini ve kendisinin site girişinin iki sokak ilerisinde beklediğini bildirdi. Tülay A.'nın geri döndüğünde ellerinin çantasında olduğunu aktaran Seray Ö., Tülay A.'nın “sus ve yürü” dediğini ifade etti.
Seray Ö., Tülay A. ile birlikte dolaşırken, Tülay A.'nın üzerindeki gömleğin ve eteğin kanlı olduğunu, bu nedenle çıkarıldığını söyledi. Ayrıca, Tülay A.'nın yanında bulundurduğu çantada drama dersinde kullandığı kıyafetlerin, güneş gözlüğü, ilaçlar, cüzdan, anahtar, eldiven, koli bandı ve siyah maske olduğunu belirtti.
Tülay A.'nın Savunması
Tülay A., eve girdikten sonra kapının kilitlendiğini, Özge Bedir'in mutfaktan bıçak benzeri bir alet getirip kendisine hakaret etmeye devam ettiğini, bu sırada aralarında arbede yaşandığını ifade etti. Savunmasında, amacının zarar vermek olmadığını, yalnızca kendini korumak için hareket ettiğini söyledi.
Olayla ilgili kamera kayıtları ve HTS bilgileri değerlendirildiğinde, sanıkların olay günü belirli saatlerde evlerinden çıktıkları ve maktul Özge Bedir'in ikametine doğru yöneldikleri ortaya kondu. Kıyafet değiştirmeleri, delil karartma çabası olarak yorumlandı.
Zaman içinde sanıkların ve maktul arasındaki telefon görüşmeleri ve mesajlaşmaların incelendiği, bazı sanıkların maktulüne yönelik tehdit içeren mesajlar ve ses kayıtlarının da bulunması iddianameye delil olarak eklendi.
İddianame, Burdur Ağır Ceza Mahkemesi'ne sunularak kabul edildi.
