MAHİR BAĞIŞ / NEFES
CHP’nin TBMM Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’na sunduğu rapor, AKP ve MHP milletvekilleri tarafından eleştirildi. Komisyon üyelerinden MHP Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız, önceki gün “Süreçle ilgili yeni bir şey yok. Siyasetin sorumluluk gerektiren ciddi bir iş olduğunu unutuyoruz galiba” şeklinde değerlendirmelerde bulundu. Komisyon üyesi CHP Grup Başkanvekili Murat Emir, eleştirilere yanıt verdi. Emir, şu şekilde konuştu: “Sorunun kendisini inkâr ederek, çözüldüğü iddia ediliyor. Bu rapor kulaktan dolma iddialarla değerlendirilemez. Raporumuzun tamamı incelendiğinde göreceksiniz ki biz öncelikle doğru teşhisi koyuyoruz, ortada bir Kürt sorunu vardır. CHP bir şey önermiyor diyenlere soruyorum. MHP’nin raporu ortada, AKP’ninki de yolda. Bugün Türkiye’de Kürt sorunu vardır diyerek çözüm iradesi ortaya koyan az sayıda partiden biriyiz. Gizli bir ajandamız yok.”
CHP’YE Mİ YÜKLENİYORSUNUZ?
Emir, raporları hazırlayanlara ve sorunu göz ardı edenlere yönelik tek bir söz edilmediğini belirtti ve “Siz çözüm öneren CHP’ye mi yükleniyorsunuz? Asıl amacınız sorunu çözmek mi, yoksa CHP’ye saldırmak mı?” diye sordu. CHP lideri Özgür Özel’in Kürt sorunu konusundaki beyanlarına atıfta bulunan Emir, “Genel başkanımızın da ifade ettiği gibi, ‘Kürtler sorun yok’ diyene kadar, bu sorun bizim açımızdan vardır ve gerçektir. Kürt sorununu güvenlik çerçevesine hapsedip kilitleyenlere karşı, biz o çerçeveyi kırıp demokratik siyaseti yeniden inşa ediyoruz” ifadelerini kullandı. Emir, CHP’nin raporunda “umut hakkı” ve “eve dönüş yasası” gibi konuların neden yer almadığı sorusunu da şu şekilde yanıtladı: “Adeta CHP bunu görmedi havası yaratarak siyasi rant elde etmeye çalışılıyor. Bu hukuki bir meseledir. Önümüze gelince fikrimizi ortaya koyarız. Bizim imzamız ancak milletin vicdanına uygun olduğunda o kağıda atılır.”
Kayyum Uygulaması Bitmeli
Emir, CHP’nin çözüme dair önerilerini şöyle sıraladı:
➜ Toplumda derin yaralar bırakan faili meçhul cinayetlerde zamanaşımı tamamen kaldırılmalıdır.
➜ Toplumsal travma yaratan isimler meydan ve parklardan kaldırılmalıdır.
➜ 21 Mart Nevruz, barış ve baharın simgesi olarak resmi tatil ilan edilmelidir.
➜ Diyarbakır Cezaevi, yapılacak yeni bir kanunla ‘İnsan Hakları ve Demokrasi Müzesi’ne dönüştürülmelidir.
➜ Kayyum uygulamaları sona ermelidir; sandıktan çıkan sonuca herkes saygı göstermeyi öğrenmelidir.
➜ Ana dil hakkı anayasal güvence altına alınmalıdır.
➜ Köye dönüşler teşvik edilmeli, mayınlı araziler temizlenerek yoksul köylüye tahsis edilmelidir.
➜ Güvenlik barajları yerine tarımsal kalkınma konuları öncelikli hale getirilmelidir.
