reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 94.828,00 -3.832
reklam

Bakanlık Önünde Rojin Eylemi

Yayınlanma Tarihi : Google News
Bakanlık Önünde Rojin Eylemi
reklam

İLKE ÇITIR / NEFES

Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi öğrencisi Rojin Kabaiş'in ölümüne yönelik yürütülen soruşturmadaki gelişmeler tepkilere yol açtı. İlk olarak “intihar” iddiasıyla başlayan süreç, Van Barosu'nun talebi üzerine Adli Tıp Raporu'nun (ATK) yeniden hazırlanmasıyla devam etti.

Yeni raporda Kabaiş'in göğüs ve vajina bölgelerinde iki farklı erkek DNA'sına rastlandığı açıklandı. İlk ATK raporu ile son hazırlanan rapor arasındaki çelişkiler ve soruşturmanın uzaması, kamuoyunun tepkisini artırdı.

“Adalet Nerede?”

Ankara Kadın Platformu, bu durumu protesto etmek amacıyla Adalet Bakanlığı önünde bir eylem gerçekleştirdi. Platform adına basın açıklamasını yapan Yağmur Alaz Gülveren, “Şu an önünde bulunduğumuz bakanlık ne işe yarıyor? Adalet nerede?” diyerek duruma dikkat çekti. Gülveren, Kabaiş hakkında yürütülen soruşturmayı şu şekilde değerlendirdi:

– Bugün Rojin Kabaiş ve katledilen, kaybolan tüm kadınlar için Adalet Bakanlığı önündeyiz. 21 yaşındaki Rojin Kabaiş, 27 Eylül 2024'te kaldığı yurttan çıktıktan sonra kaybolmuş ve 18 gün sonra 15 Ekim 2024'te Mollakasım Köyü sahilinde cansız bedeni bulunmuştu. Adli Tıp Kurumu'nun ilk raporunda önemli bilgiler eksik bırakılmış, ölümüne dair kritik sorular cevaplanmamıştı.

– Ek raporda sadece suyun kalma süresine dair birkaç teknik bilgi verilmiş, ancak DNA örneklerinin sahipleri tespit edilememişti. Temel deliller ortadayken dosyaya getirilen kısıtlama, olayın aydınlatılmak istenmediğini gösteriyor. Van Barosu'nun başvuruları sonucu ikinci bir savcı atanmış olsa bile adalet hâlâ yerini bulmadı.

“Failler Korunuyor”

TBMM'de Kabaiş'in ölümünün araştırılması için sunulan önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesi üzerine Gülveren, eleştirilerini şu şekilde sürdürdü:

– Olayın ilk gününden itibaren Van Üniversitesi rektörlüğü ve emniyet, durumu 'intihar' olarak göstermeye çalıştı. Konuya dair verilen önergenin AKP ve MHP oylarıyla reddedilmesi, kadınların yaşam hakkını yok sayan erkek egemen adalet sisteminin bir örneğidir.

– Bu ülkede her gün ortalama üç kadın öldürülüyor. Failler korunuyor ve iyi hal ile haksız tahrik indirimleriyle ödüllendiriliyor. Aileyi koruyacağını vadeden AKP-MHP iktidarının koruduğu tek şey katillerin düzenidir.

reklam

YORUM YAP