reklam
reklam
DOLAR
EURO
STERLIN
FRANG
ALTIN
BITCOIN
reklam

Gizli Şeker Kontrolü: Kalp Hastalığı Riskini %50 Azaltıyor

Yayınlanma Tarihi : Google News
Gizli Şeker Kontrolü: Kalp Hastalığı Riskini %50 Azaltıyor
reklam

Yeni bir çalışma, gizli şekeri kontrol altına alan bireylerin, kan şekeri değerlerini normale döndürdüklerinde, 20 yıl vadede, kontrol altına alamayanlara göre %50 daha düşük kalp hastalığı riski taşıdıklarını gösteriyor. Bu araştırma, Lancet Diabetes & Endocrinology dergisinde yayımlandı.

Gizli şeker, kan şekeri seviyelerinin normalden yüksek ancak diyabet tanısı koyduracak kadar yüksek olmadığı durumu ifade etmektedir.

ABD'deki Testler İncelendi

Araştırmada, ABD Diyabet Önleme Programı (DPP) ve diğer büyük klinik çalışmalardan elde edilen uzun vadeli veriler kullanıldı. 1996-2001 yılları arasında gerçekleştirilen DPP çalışmasında, gizli şekere sahip bireylerde üç farklı müdahale yöntemi karşılaştırıldı.

Bu müdahale yöntemleri arasında diyet ve egzersiz değişiklikleri, kan şekeri düşürme amacıyla metformin ilaç kullanımı ve plasebo uygulamaları yer almaktaydı. Sonuçlar, yaşam tarzı değişikliklerinin Tip 2 diyabet gelişimini üç yıl içerisinde %58 oranında azalttığını ortaya koyarken, metformin kullanımının risk oranını %31 düşürdüğü gözlemlendi.

Risk Yüzde 50 Azaldı

Yeni analizle, katılımcılar 20 yıl sonra tekrar incelendi ve ilk yılın sonunda %11'inin hangi müdahaleden geçerse geçsin kan şekeri düzeylerini normal aralığa getirmeyi başardı. Bu katılımcıların 20 yıl sonra kalp-damar hastalığı nedeniyle ölüm ya da kalp yetmezliği sebebiyle hastaneye yatma riskinin %50 daha düşük olduğu belirlendi.

Çin Sonuçları da Destekliyor

Araştırmacılar, sonuçları doğrulamak amacıyla benzer bir diyabet önleme çalışmasında Çin verilerini de analiz etti. Bu çalışmada, yüksek kan şekeri düzeyine sahip katılımcıların %13’ünün altı yıl içerisinde normal değerlere döndüğü tespit edildi. 30 yıl sonra bu kişilerin kalp hastalığına bağlı ölüm veya hastaneye yatma oranlarının, kan şekeri kontrolünü başaramayanlara göre %51 daha düşük olduğu belirlendi.

Bununla birlikte, uzmanlar bu bulguların bazı sınırlamaları olduğunu vurguluyor. Katılımcıların müdahale döneminden sonra yaşam tarzı değişikliklerini devam ettirme düzeyleri belirsiz. Ayrıca, kalp hastalıklarına karşı sadece kan şekerinin düşürülmesinin yeterli olmadığı da ifade ediliyor. Sağlıklı kilo, dengeli beslenme ve düzenli egzersiz, kalp-damar sağlığının temel faktörleri olmaya devam ediyor.

reklam

YORUM YAP