reklam
reklam
DOLAR 42,3199 % -0.01
EURO 49,2354 % -0.28
STERLIN 55,8293 % -0.29
FRANG 53,3131 % -0.13
ALTIN 5.551,47 % -1,86
BITCOIN 95.811,84 -1.512
reklam

Çocukları hızla yaşlandıran genetik hastalığa karşı umut veren keşif

Yayınlanma Tarihi : Google News
Çocukları hızla yaşlandıran genetik hastalığa karşı umut veren keşif
reklam

Bilim insanları, çocukların normalden çok daha hızlı yaşlanmasına neden olan nadir bir genetik hastalıkla mücadelede çığır açan bir keşfe imza attı. “Uzun ömür genleri” olarak bilinen ve 100 yaşın üzerindeki insanlarda bulunan genlerin, kalp ve damar sağlığını koruma gücü sayesinde bu hastalığın etkilerini tersine çevirebileceği belirlendi.

Araştırma, Bristol Üniversitesi ve IRCCS MultiMedica’dan uzmanlar tarafından yürütüldü ve Signal Transduction and Targeted Therapy dergisinde yayımlandı. Çalışma, uzun ömürlü bireylerden alınan bir genin, Progeria hastalığında kalp yaşlanmasını yavaşlatabileceğini gösteren ilk bilimsel kanıt oldu.

Bilimsel adıyla Hutchinson-Gilford Progeria Sendromu (HGPS) olarak bilinen bu ölümcül hastalık, LMNA genindeki bir mutasyondan kaynaklanıyor. Bu mutasyon, “progerin” adlı zararlı bir proteinin üretimine yol açıyor. Progerin, hücrelerin çekirdek yapısını bozarak kalp ve damar sisteminde hızla yaşlanmaya neden oluyor.

Hastalık genellikle çocukların ergenlik döneminde kalp komplikasyonları nedeniyle yaşamlarını yitirmesine yol açıyor. En uzun yaşayan Progeria hastası olarak bilinen Sammy Basso, 24 Ekim 2024’te 28 yaşında hayatını kaybetti.

YENİ TEDAVİLER ÜZERİNDE YOĞUN ARAŞTIRMALAR

Şu anda ABD Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) tarafından onaylanan tek ilaç, progerin birikimini azaltan lonafarnib. Araştırmacılar, lonafarnib ile deneysel bir ilaç olan Progerinin’in birlikte kullanıldığında daha etkili olup olmayacağını test ediyor.

Bristol Kalp Enstitüsü’nden Dr. Yan Qiu ve Prof. Paolo Madeddu, İtalya’daki IRCCS MultiMedica’dan Prof. Annibale Puca ile işbirliği yaparak, yüz yaşını aşan bireylerden alınan genlerin Progeria’ya karşı koruyucu etkilerini araştırdı.

Araştırmacılar özellikle LAV-BPIFB4 adlı bir geni inceledi. Bu genin, yaşlanma sürecinde kalp ve damar fonksiyonlarını korumada rol oynadığı daha önceki çalışmalarda ortaya konmuştu.

Progeria gelişen genetik olarak tasarlanmış farelere, tek doz LAV-BPIFB4 geni enjekte edildiğinde kalp fonksiyonlarında belirgin iyileşme gözlendi. Kalbin gevşeme ve kanla dolma (diyastolik fonksiyon) süreci düzeldi, kalp dokusundaki hasar (fibrozis) azaldı ve yaşlanmış hücrelerin sayısı düştü. Ayrıca yeni küçük kan damarlarının oluşumu da gözlemlendi.

Ekip, aynı gen tedavisini Progeria hastalarından alınan insan hücrelerinde de test etti. Sonuçlar, LAV-BPIFB4 geninin hücre yaşlanmasını ve fibrozisi azalttığını, ancak progerin seviyesini doğrudan değiştirmediğini gösterdi. Bu da genin zararlı proteini ortadan kaldırmak yerine, hücrelerin ona karşı direncini artırdığını ortaya koydu.

Bristol Kalp Enstitüsü’nden Dr. Yan Qiu, “Araştırmamız, ‘uzun ömür geninin’ Progeria’ya bağlı kalp fonksiyon bozukluğunu önleyebileceğini gösteriyor. Bu bulgular, hatalı proteini engellemek yerine sağlıklı yaşlanmanın biyolojisine dayanan yeni bir tedavi yaklaşımının kapılarını aralıyor. Zamanla bu yöntem, normal yaşa bağlı kalp hastalıklarıyla mücadelede de etkili olabilir” dedi.

GEN TERAPİSİNDEN YENİ BİYOLOJİK İLAÇLARA

IRCCS MultiMedica’dan Prof. Annibale Puca ise, “Bu çalışma, uzun ömür geninin Progeria’nın neden olduğu kalp-damar hasarını tersine çevirebileceğini gösteren ilk araştırmadır. “Sonuçlar, hem yaşam süresini uzatacak hem de yaşam kalitesini artıracak yenilikçi ilaçların geliştirilmesinin önünü açıyor. Gelecekte LAV-BPIFB4 geninin gen terapisiyle uygulanmasının yanı sıra, protein veya RNA bazlı tedavi yöntemleriyle desteklenmesi de mümkün olabilir.” dedi.

Puca, bu genin kalp ve bağışıklık sistemlerindeki yaşa bağlı bozulmaları önleme potansiyelini inceleyen çok sayıda çalışmanın sürdüğünü belirtti. Amaç, bu deneysel sonuçları yeni bir biyolojik ilaca dönüştürmek.

reklam

YORUM YAP